Gelişmiş Arama
Ziyaret
9128
Güncellenme Tarihi: 2012/02/14
Soru Özeti
İnsan suresinin 3.ayetinde ‘Ya şükreden olur ya da nankör.’ diyerek neden şükür için ism-i fail (özne) kullanılmış, ama nankörlüğe gelince mübalağa edilmiştir?
Soru
İnsan suresinin 3.ayetinde ‘Ya şükredici olur ya da nankör.’ manasına gelen ‘İmma Şakiren ve İmma Kefuren’ (إِمَّا شَاکِرًا وَإِمَّا کَفُورًا) diye buyurulmuştur. Bu ifade neden ‘İmma Şakiren ve İmma Kafiren’ veya ‘İmma Şekuren ve İmma Kefuren’ veyahut ‘İmma Şekuren ve İmma Kafiren’ şeklinde gelmemiştir?
Kısa Cevap

Şakir kelimesi ism-i fail (özne) olup ‘şükür’ kökünden gelmektedir. Kefur kelimesi ise mübalağa (abartı) olup ‘küfr’ kökünden gelmektedir. Birinin ism-i fail, diğerinin mübalağa şeklinde gelmesi hakkında müfessirler şöyle diyorlar: Şükredenler nankörlerden her zaman az olduğu için şükür için ism-i fail sıfatı, küfür için mübalağa sıfatı kullanılmıştır.’[1]

Tefsir-i Nümune’de ise bu konuda şöyle yazar: ‘Allah’ın şükrünü yerine getirmeye kimsenin gücü yetmeyeceğinden şükür için ism-i fail kullanılmıştır. Küfran için de ‘kefur’ ifadesi kullanılmıştır. Kefur, mübalağa kelimesidir. Yani çokluk ve şiddet demektir. Zira bu büyük nimeti görmezden gelenler en büyük küfranı (nankörlüğü) etmişlerdir. Allah Teala bütün hidayet yollarını göstermiştir. İnsanın bunları görmezden gelerek yanlışa sapması küfranın son derecesidir.[2]

Belirtmek gerekir ki kefur hem ‘nimete küfran’ için kullanılır, hem de -Rağıb’ın Müfredat’ta yazdığı gibi- ‘inançta küfür’de kullanılır.[3]      



[1] -Derviş, Muhyiddin, İ’rabu’l-Kur’an ve Beyanuh, c.10, s.318, Daru’l-İrşad, Suriye, HK.1415.

[2] -Mekarim Şirazi, Nasır, Tefsir-i Nümune, c.25, s.318, Daru’l-Kütübü’l İslamiyye, Tahran, HŞ.1374.

[3] -Ragıb İsfahani, Hüseyin b. Muhammed, el-Müfredat Fi Garibi’l-Kur’an, s.714, Daru’l-İlm ed-Daru’ş-Şamiyye, Dimeşk, Beyrut, HK.1412.

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Neden İran’da ayı görmek sorunlu olmaktadır?
    6675 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/05/21
    Ayı görmek ve ayın ilk gününü teşhis etmek meselesi, aşağıdaki hususlar temelinde Şii ve Sünni alim ve fakihlerinin üzerinde ittifak veya ihtilaf ettikleri bir konudur.1. Ay çıplak göz ile mi görülmelidir yoksa mücehhez olarak teleskop ve dürbün ile görülmesi de yeterli midir?
  • Kur’an’da geçen ölüm ve cehennem azapları nasıl ilahi nimetler olarak sayılabilirler?
    6434 Tefsir 2012/03/08
    Rahman suresinde ilahi nimetler sayılmaktadır. Her nimetten sonra ‘Artık Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?’ ayeti ile muhataplardan bu nimetler için ikrar almayı amaçlamaktadır. Bu surede çeşitli maddi ve manevi nimetler sayılmıştır. Bunların Allah’ın nimetleri olarak sayılmasının manası tümünün hayıra ve saadete neden olacağını göstermez. Onların nimet olup olmadığı ...
  • Bilim ve teknoloji öğrenmenin bizlerin dünya ve ahretine ne faydası var?
    2612 فضایل اخلاقی 2019/06/15
    İslam dini ilim ve bilim öğrenmeyi toplumun gelişme, ilerleme ve yetkinleşme etmeni olarak saymaktadır. İslam Peygamberin’den şöyle nakledilmiştir: “Çinde dahi olsa ilmin peşinde olun. Zira ilim öğrenmek her müslümana farzdır.”[1] Teknolojinin günümüz dünyasında insanoğlunun maddi ve fikri hayatına yapmış olduğu hizmeti kimse inkar edemez. ...
  • Hz. Peygamberin (s.a.a) bakışında selam vermenin önemi nedir?
    11718 خوش رفتاری 2012/06/16
    İnsan toplumsal bir varlık olup kendi türlerinin ilişkisine, dostluğuna ve sevgisine ihtiyaç duyar. Selam vermek iki insan arasındaki sağlıklı ilişkinin ilk merhalesini oluşturur ve dostluk, samimiyet, sevgi, tevazu, hayır duası ve karşı tarafa güven vermek gibi değişik mesajlar içerir. Selam sözcüğü çok güzel ve manalı bir kavram ...
  • Uykuda ya da istimna ile cenabet olan kimse hangi guslü almalıdır?
    9240 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/12
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • İmam Ca'fer Sadık'tan (s.a) gelen ve zuhur öncesi kıyamları İmamların ve Şia'nın zorluk ve sıkıntıya girmesine sebep olacağını bildiren hadisi İslam İnkılabıyla nasıl bağdaştırabiliriz?
    6460 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/09/20
     Bu sorunun cevabında kısaca şöyle dememiz gerekir: 1- Bu hadisler takiye ortamı veya başka özel şartlardan dolayı silahlı kıyamların bir faydasının olmadığı dönemlerde beyan edilmiştir. Bunun yanı sıra bazı kıyamları da teyit eden hadisler mevcuttur. 2- Söz konusu rivayet silahlı kıyamlar ve inkılaplar hakkındadır. Ama diğer ıslah hareketlerini ...
  • İmam Ali'nin (a.s.) görüşünde kuranın yeri nedir?
    8417 Kur’anî İlimler 2010/12/18
    İmam Ali'nin görüşü ve anlayışında kuranı kerim en üstün mertebede yer almış ve makamının yüceliği bakımından en yüce makama sahiptir. Nehcül-balagada kuranla alakalı zikir edilen bazı özellikleri ve nitelikleri aşağıdaki maddeler şeklinde özetlenebilinir: 1- insanların hayrını isteyen öğüt verici, 2- Yol gösteren en iyi kılavuz, ...
  • Namaz esnasında selama cevap vermenin şekli nasıldır?
    5277 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/15
    Namaz esnasındayken insan bir başkasına selam vermemelidir ve eğer bir başkası insana selam verirse, insan ön selam niteliğinde cevap vermelidir; örneğin “es-selamu aleyküm” veya “selamun aleyküm” söylemeli ve “aleyküm selam” dememelidir.[1] Hatırlatılmalıdır ki insan selamın cevabını ister namazda olsun ister namaz dışında ...
  • Eğer İslam’ın herhangi bir konusu bizim akli delillerimizle çelişirse ve çaba sarf etmemize rağmen bu çelişki hallolmazsa ne yapmamız gerekir?
    8885 Yeni Kelam İlmi 2007/09/18
    Akıl insanların deruni hücceti olup onları kendi kemallerine doğru yönlendirir. Şeriat ise insanları günahların batağından kurtarıp saadete ulaştıran dış hüccettir . Bu esasa göre bu iki kılavuzun çelişmesi mümkün değildir. Hüccet delil ve kılavuz manasındadır. Kılavuz yolu ve hedefi bilene denir. Elbette şu noktada bilinmeli ki bu iki kılavuz bir ...
  • Hz. Veliyy-i Asr’da (a.f) kendi zuhurunu bekleyenlerden midir?
    5945 Eski Kelam İlmi 2011/04/13
    Fereci beklemek, İslamın, özellikle Şii mezhebinin temel rükünlerindendir. Fereci beklemek, bütün dünyada ki eşitsizlik ve sıkıntıların giderilmesi demektir. Fereci bekleyenler, ahiri zamanda ilahi bir insanın -İslam’da ki adı Mehdi’dir- zuhur edeceğine, zulmü ortadan kaldırıp yerine adaleti yerleştireceğine, bütün dünyada Allah’ın hükümetini hakim kılacağına inanmaktalar. Bütün ...

En Çok Okunanlar