Gelişmiş Arama
Ziyaret
7856
Güncellenme Tarihi: 2010/10/12
Soru Özeti
Nasihatler edip sohbetler yapan alimlerin bunları yapmaya layık olduklarını nereden anlayacağız?
Soru
Binlerce Müslümanın olduğu bir toplumda yaşıyoruz ve bize göre alimliğe layık olmayan birçok alim var. Şii itikadına göre nasihat ve sohbet eden alimlerin bunları yapmaya layık olduklarını nereden anlayacağız?
Kısa Cevap

İslamın buyruklarına göre halkın dini anlayabilmesi için ya kendisi ilahi hükümleri araştırıp incelemeli veya din alimlerine başvurmalıdır. Halkın çoğu dini konularda araştırma yapma gücüne sahip olmadığından din alimlerine müracaat etmeleri gerekir. Masum İmamlar (a.s), salih ve değerli alimleri tanıtan ve Şiilerin işini kolaylaştıracak yolları açıklamışlardır. Örneğin: ‘Alimlerden nefsini kollayan, dinin koruyan, heva ve hevesine karşı gelen ve Allah’ın emrine itaat eden alimleri avamın taklit etmesi vaciptir.’ diye buyurmuşlardır.

Yine ‘Hikmet, mümin yitik malıdır; nerede bulursa ondan faydalanmalıdır, hatta kafirin yanında bile olsa.’ diye buyurmuşlardır.
Ayrıntılı Cevap

Cevabın anlaşılabilmesi için önce bir kaç noktayı açıklamamız gerekmektedir:

1- Alimin ilminin değeri: Allah-u Teala, ilmin fazileti ve alimin konumu hakkında söyle buyurmuştur: ‘De ki: Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?’[1]

Bir başka ayette şöyle buyuruyor: ‘Allah, içinizden, gerçekten iman edenleri ve kendilerine bilgi verilenleri derece derece yüceltsin ve Allah, ne yapıyorsanız hepsinden de haberdardır.’[2]

Rivayetlerde de ilimin ve alimin değeri ve alime müracaat etmenin gerekliliği açık bir şekilde ortaya konmuştur.
Resulullah (s.a.a) şöyle buyuruyor: ‘İlimi ehlinden öğrenen ve ona amel eden kurtulmuştur.’[3]
Yine şöyle buyurmaktadır: ‘Alimin yüzüne bakmak ibadettir.’[4] Bir başka rivayette ilim öğrenmenin gerekliliğine hakkında şöyle buyuruyor: ‘İlim öğrenmek kadın erkek bütün Müslümanlara vaciptir.’[5]

2- Ayet ve rivayetlerden, İslam dininin ebedi ve kanunlarının kıyamete kadar icra edilmesi gereken bir din olduğu anlaşılamaktadır. Bu yüzden insan bütün hükümleri öğrenmek zorundadır. Onları öğrenmek içinde yalnızca iki yol vardır: Ya insanın kendisi ilmi birikimiyle fıkhi ve dini kaynaklara başvurarak, hüküm ve meseleleri onlardan çıkaracak veya ilmi birkimi olmadığı için uzman kişilere başvuracaktır.[6]

3- Resul-u Ekrem (s.a.a) ve Masum İmamlar (a.s) layık alimlerin ölçülerini belirlemişlerdir. Aşağıda o ölçülerden bazılarını getiriyoruz:

İmam Hasan Askeri (a.s) ‘Artık vay hallerine; kitabı kendi elleriyle yazanlara...’ ayetinin hakkında şöyle buyuruyor: ‘Bu ayet Yahudiler hakkında nazil olmuştur. Adamın biri İmam Sadık’a (a.s) şöyle arzetti: ‘Yahudi avamı, kitabı (Tevrat’ı) âlimlerinden öğreniyorlardıysa neden onları taklit edip kabul ettikleri için kınanmaktadırlar? İmam (a.s) cevap olarak şöyle buyurdu: ‘Bizim avamımızla Yahudi avamı arasında bir yönden fark, bir yönden de benzerlik vardır. Benzer oldukları yön şudur: Allah-u Teâlâ Yahudi avamını kınadığı gibi bizim avamımızıda taklitten dolayı kınamıştır. Farklı oldukları yön ise Yahudi avamı kendi âlimlerinin açıkca yalan söylediklerini, haram ve rüşvet yediklerini, Allah’ın hükümlerini değiştirdiklerini biliyorlardı. Onlar böyle insanların fasık olduklarını kesinlikle biliyorlardı.

Allah’la yarattıkları arasında veya Allah’la Allah’ın peygamberinin arasında vasıta olması uygun olmadığı halde yinede böyle alimlerin peşinden gidiyorlardı.

Bizim avamımıza gelince onlarda kendi âlimlerinden açık fısk, yersiz taassup, dünyaya ve haram mala düşkünlük gördüklerinde fasık âlimlerin peşinden giderlerse Allah’ın kınadığı Yahudiler gibi olacaklardır. Ve avam, fakihlerden nefsini koruyan, dinini hıfzeden, heva ve hevesine karşı gelen ve mevlasına itaatkar olan âlimleri taklit etsin. Bu da tüm Şia fakihlerinde değilde bazılarında vardır. Öyleyse alimlerden kötü ve çirkin işler yapanlar ve diğer fasıt fakihlerin yolundan gidenler, bizden bir şey naklederlerse kabul etmeyin ve hürmet etmeyin.’[7]

Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyuruyor: ‘Her alimle oturmayın; ancak sizi şu tehlikeli beş şeyden çekip beş faydalı şeye götürenler hariç: ‘Şüpheden yakine, tekebbürden tevazuya, gösterişten ihlasa, düşmanlıktan kardeşliğe, dünyaya düşkünlükten zühd ve dünyadan uzaklaşmaya götüren kimseler.’[8]

 

4- İslam’ın buyruklarına göre ilim ve hikmet müminin yitik malıdır, nerede ve kimin yanında bulursa onu almalıdır.[9] Yani mümin insan kendisini ıslah edecek ilmi ve hikmetin peşindedir; akıl ve hikmet esası üzerine olan her sözü kabul eder. Hz. Ali’nin (a.s) buyrduğu gibi söyleyene değil söylenene bakar.[10] Tabi bu yöntem, söyleyenin kişisel özellik ve davranışlarının bilindiği yerdedir. Sözü söyleyenle davranışı arasında uyumsuzluk varsa, hikmet üzerinede olsa bu durum o sözün etkisini azaltacaktır. Ancak bu durumda bile dini öğretilere dayanarak insan onun ilim ve hikmetinden faydalanabilir.


[1] -Zümer/9

[2] -Mücadele/11

[3] -Aval’il Leali, c.4, s.77; Kafi, c.1, s.46

[4] -Bihar, c.1, s.195.

[5] -Tenbih-ul Havatir, c.2, s.176

[6] -Ayetullah Subhani, Rahnama-i Hakikat, s.577.

[7] -el-Hayat (Ahmed Aram’ın Farsça tercümesi), c.2, s.571.

[8] -Bihar, c.1, s.38.

[9] -Kafi, c.8, s.167.

[10] -Gurer-ul Hikem, s.58.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hangi bakışlar haram ve günah sayılıyor?
    19004 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/20
    Allahu Teala kuranı kerimde namahreme bakmak hakkında şöyle buyurmaktadır: “kul lil müminine yeguddu min ebsarihim yani Müminlere deki; namahreme bakmaktan gözlerini sakınsınlar[1] Ve kul lil mü'minati yağdudne min ebsarihinne” yani “Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar”[2]İmam ...
  • Neden özellikle bir mercii taklit etmek gerekmektedir? Bu mesele hadisler aracılığıyla nasıl ispat edilmektedir?
    9874 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2011/04/11
    Eğer müçtehitlerden her birinin fıkhın bir kısmında diğerlerinden daha bilgili olduğu veya onlar ile eşit bulunduğundan eminseniz birkaç şahsı taklit etmenin bir engeli yoktur. ...
  • Abdest alırken ve zorunlu bir durum yokken bir başka şahıs elimize su dökerse, bu bir sakınca ifade eder mi?
    36267 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/04
    Abdestin bir takım şartları vardır ve onlardan her birine riayet etmeme durumunda abdest geçersizdir. Abdestin şartlarından birisi, bizzat insanın yüzünü ve ellerini yıkması ve de baş ve ayaklarını mesh etmesidir. Eğer bir başkası insana abdest aldıracak olursa veya yüz ve ellere su ulaştırmada ve baş ve ayakları ...
  • Ahlâkla ahlâk ilminin farkı nedir?
    10932 Teorik Ahlak 2012/02/04
    Ahlâk kelimesi, Hulk kelimesinin çoğulu olup -ister iyi olsun ister kötü- huy, yapı, karakter ve alışkanlık demektir. Ahlâk ilminin alim ve filozofları, ahlâk için çeşitli tarifler yapmışlardır. Bütün bu tariflerden yola çıkarak ahlâkı şöyle tarif edebiliriz: ‘Ahlâk, insan nefsindeki keyfiyet olup, insanın ona ...
  • İbn-i Meysem Bahrani’nin kişiliği ve yaşamı hakkında bilgi verebilir misiniz?
    8002 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2013/04/23
    HK. 697-699’da vefat eden ve İbn-i Meysem diye meşhur olan Kemaleddin Meysem b. Ali b. Meysem Bahrani, 7. yüzyılın başlarında Bahreyn’de dünyaya gelmiştir. İlim ve fakihliğin beşiğinde, köklü ve meşhur bir ailede yetişmiştir. İlim tahsiline kendi ülkesinde başladı. Sonra daha yüksek tahsil için Bağdat’a gitti. İbn-i Meysem ...
  • Fahişe bir bayanla geçici nikâh yapılabiliniyor mu?
    7545 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/05/04
    Fahişe bayanlarla geçici veya daimi evlilik haram değildir. Ama farklı delillerden ötürü böyleli bir evlilikten sakınmanız hem dininiz için ve hem de dünyanız için daha hayırlıdır. ...
  • Başkasının bostanından izinsiz meyve ve bitki toplamanın hükmü nedir?
    15931 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/20
    Söz konusu sorunun cevabında ilk önce fakihlerin bu konu hakkında görüşlerini genel olarak açıkladıktan sonra Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tehrani nin görüşünü takdim edeceğiz.  Fakihlerin genel görüşleri:Bir başkasının malından faydalanmak her şekilde olursa olsun mutlaka bu tasarruf o malın sahibinin izni ile olmalıdır. Yalnızca ...
  • Resul-i Ekrem’e (s.a.a) ve İslamî kutsallara hakaret edilmesinin fıkhî hükmü ve buna karşı koymanın yolu nedir?
    11560 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/05/21
    Yüce İslam Peygamberine hakaret eden ve bu çirkin davranışıyla milyonlarca insanı üzen kimse idama müstahaktır. İslam düşmanları Müslümanlar arasında tefrika yaratmak, İslam’ın yayılmasının önünü almak ve yolları üzerinde din adındaki engeli kaldırmak gibi utanç verici hedeflerine ulaşmak için İslamî kutsallara hakaret etmeye ve sövmeye yönelmişlerdir. Vahdeti korumak, kendi İslamî ...
  • Lütfen Hz. Yusuf kıssasındaki önemli noktaları açıklar mısınız?
    45726 Masumların Siresi 2010/11/08
    Kur’an’daki en güzel kıssa olarak nitelendirilen Hz. Yusuf (a.s) kıssası ders, ibret ve şahsi, ahlakî, içtimai ve ailevî erdemleri içermektedir. Bu erdemlerden bazıları şunlardır: 1. İnsanları Allah’a doğru çağırma yolunda Peygamberlerin ifa ettikleri rolü ve çektikleri sıkıntıyı tanımak
  • Ayetullah Hamenei’nin Amerika Müslümanlarına mesajı (öğüt ve nasihati) nedir?
    5932 Eski Kelam İlmi 2009/08/20
    Ayetullah Hamenei’nin kaleminin bu soruya cevabı: “Selamu’n Aleykum,Ayetullah Hamenei’nin genele hitap eden konuşma ve mesajlarında yer alan açıklamalarının dışında özel bir mesajları yoktu. (Bu konuşma ve mesajların metni Ayetullah Hamenei’nin ...

En Çok Okunanlar