Gelişmiş Arama
Ziyaret
22246
Güncellenme Tarihi: 2009/07/04
Soru Özeti
Niçin bir erkeğin şahitliği iki kadının şahitliği ile eşittir?
Soru
Niçin bir erkeğin şahitliği iki kadının şahitliği ile eşittir?
Kısa Cevap

Yüce Allah tarafında insanlar için belirlenen kanunlar yaratılış âlemi, evrenin gerçekleri ve insanın yaratılışı ile uyum içindedir. Kadının yaratılışı erkeğin yaratılış ve yapısı ile farklı olduğu için Bu iki varlığın görev ve hükümleri de farklıdır. Bu görevlerden biri mahkemede şahitlik yapmaktır Bu görev hislerin etkisinde kalınmadan ve gerçeklere uygun şekilde yerine getirilmesi gereken bir görevdir. Ancak bu şekilde kimsenin hakkı zayi olmaz. Buna nazaran kadının bazı konularda şahitliği kabul edilmez Nitekim bazı durumlarda da erkeklerin şahitliği geçersizdir. Bazı durumlarda da iki kadının şahitliği bir erkek yerine geçerli sayılır…

Üstelik şu noktaya da dikkat etmek gerekir ki şahitlik bir görev ve sorumluluktur, bir hak değildir. Buna göre eğer birilerinin şahitliği mahkemede kabul edilmiyorsa bu onların görev ve sorumluluklarının az olduğunu gösterir haklarının çiğnendiğini değil.

Ayrıntılı Cevap

Bazı noktaları dikkate almak bizlerin gerçeği anlamamız için yardımcı olur.

1- İslam’ın belirlediği hak ve cezalarda kadın ve erkek birbirleriyle farklıdırlar. Örneğin bir erkek mürtet olursa onun cezası öldürülmektir. Ancak bir kadın mürtet olursa cezası öldürülmek değildir. Yine İslam, erkeğe yüklediği bir takım vazife ve görevleri kadınlara yüklememiştir. Bu farkların delili de onların yapı ve yaratılış yönünden farklı olmalarıdır. Çünkü kadın ve erkeğin ahlak yapıları, his ve duyguları birbirinden faklıdır. Buna göre Allah’ın kadından isteği yükümlülük erkeğe nazaran farklıdır. Yüce Allah kadını bir hedef ve erkeği daha farklı bir hedef ve görev için yaratmıştır. Bu ikisi aynı türden olmalarına rağmen birbirinden yapı olarak farklıdırlar. Buna göre adalet bunların yükümlülük ve görevlerinin birbirinden farklı olmasını gerektirir.

2- İslam açısından şahitlik etmek bir seçkinlik ölçüsü olarak değerlendirilmemektedir. Bu ancak bir görev ve sorumluluktan ibarettir. İslam bu görevi insanların aralarındaki ihtilaflardan iyice haberleri olan kimselerin üzerine koymuştur. Bu yüzden Kur’an şahitliği gizlemeyi haram kılmıştır.[1]

Buna göre bir kimsenin şahitliği mahkemede kabul edilmese bu onun sorumluluğunun az olduğu anlamına gelir hakkının zayi olduğunu ifade etmez.

3- Şahitlik etmek görevi erkek ve kadının ruh yapısı ve üstlendiği rol ile doğrudan ilişkilidir. Bu onlardan birinin kâmil ve diğerinin eksik olduğunu göstermez. Çünkü kadınları ilgilendiren konularda erkeklerin şahitliği geçerli değildir ve bu iş kadınlara aittir. Buna karşılık bazı konularda da kadınlardan şahitlik görevi kaldırılmış ve bu yükümlülük erkeklere bırakılmıştır. Bazı durumlarda da iki kadının şahitliği bir erkeğin şahitliğine eşdeğer kılınmıştır.

Bütün bu kanunlar hikmete dayalıdır. Ve yasama sistemiyle yaratılış sistemi arasındaki bir uyumu ifade eder. Çünkü yasama sistemi yaratılış sistemiyle ve varlıkların doğasıyla çelişki içinde olursa bu kanun değerli bir kanun olarak kabul edilmez. Bir yasama sisteminin değer ve gücü onun yaratılış nizamında yer alan varlıkların varlık kapasiteleriyle uyum içinde olmasına bağlıdır.

Yaratılış sisteminde erkek ve kadın arasında birkaç yönden birçok farklılıklar vardır:

1- Organlar bakımından: Erkek ve kadınlar bütün organları yönünden birbirlerinden farklıdırlar. İster cinsel ve türeme organları olsun isterse diğer organlar yönünden.

Vücutta tüy çıkması, derinin altındaki yağ oranı, derinin yapısı ve zarifliği, kemiklerin hacmi, kemikleri oluşturan maddeler, kasların büyüklüğü, bilek gücü, beyinin geometrik şekli, hacmi ve ağırlığı, kalbin hacmi, atışı, tansiyon, vücudun ısısı, bir dakikada gerçekleşen solunum sayısı, boy, kilo, ses özellikleri, kandaki akyuvarların ve alyuvarların sayısı, akciğerin kapasite ve hacmi kısacası her şeyde hatta bedendeki bir tüyde bile kadın ve erkek birbirlerinden faklıdırlar.[2]

2- Hisler, eğilimler ve ahlak yapısı yönünden:

Ruhbilimcilerin verdikleri bilgilere göre sevgi, edilgin davranışlar ve hissi tutumlar kadınların özelliklerinden sayılır. Buna mukabil bağımsızlık, rekabet, sultacılık egemenlik ve şiddet erkeklerin özellikleri arasında sayılır.[3]

Yine muhabbet dolu bir yüreğe sahip olmak, aşırı duygusallık, cilvecilik, süslenme, güzel elbise ve ziynetler düşkünlük kadınların özelliklerindendir.[4]

Kadın taklitçilikte modaya uymakta, ağlama ve gülmede kadından daha ileridir.[5]

Kadınlar daha fazla duygusal oldukları için duygusal sahnelere karşı daha fazla etkilenir ve heyecana kapılırlar.[6]

Yaratılış sahasındaki bu fark ve özellikler nazara alındığında yasama alanında da işin sağlamlığı ve insanların haklarının zayi olmaması için gerekli tedbirlerin alınması gerekir. Burada üç faraziye söz konusu olabilir:

1- Kadınlarda his ve duyguların ağırlık bastığı, heyecanların unutkanlığa yol açtığı ve kadınların daha çabuk bir şeye güvendikleri ve çabuk etkilendikleri için kadınların şahitliğini her alanda geçersiz ilan edilmesi.

Bu yöntem bazı hakların zayi olmasın yol açabilir çünkü bazı konular kadınlara mahsus olduğundan onları kadınlar daha iyi bilebilir ve şahitlik edebilirler.

2- Her alanda kadının şahitlik yönünden erkek gibi kabul edilmesi.

Bu yöntem de yukarıda açıklanan deliller yüzünden yargının sağlamlığına kuşku getirir ve halkın haklarının zayi olmasına yol açar.

3- Orta yol: Allah insanları yaratmıştır ve onların bütün özellik ve sırlarından haberdardır. Buna göre de Allah insan haklarıyla ilgili konularda kadınların şahitliğini geçerli bilmiş ancak işi sağlama bağlamak için iki kadının şahitliğini bir erkeğin şahitliği ile eşdeğer kabul etmiştir. İşte yaratılış sistemi ve adalete uygun olan bu yol İslam’ın kabul ettiği yöntem ve kanundur.



[1] Bakara: 283

[2] Paknejad, Seyid Reza, Evvelin Daneşgah ve Aherin peyamber, c. 19 s. 280- 293

[3] Revanşinasi Rüşd, c. 1 s. 330 Semt yayınları

[4] Paknejad, Ade s. 281

[5] Ade, s. 295

[6] Kitab-i Nekd, S. 12 s. 59

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Berzahta veya kıyamette ezan okunacak mı?
    7765 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/04/03
    1- Berzah aleminde ezan okunması konusunda hadis kaynaklarında herhangi bir şey yoktur. 2- Bir rivayette İmam Bakır (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Resul-i Ekrem (s.a.a) miraca gittiğinde geçmiş bütün Peygamberler Onun yanına geldiler. Cebrail, Allah’ın emriyle ezan okudu ve kamet getirdi.[1] 3- ...
  • Hz. Abbas su getirirken hangi şiiri okudu?
    15910 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2011/12/20
    Eskiden savaşçılar savaşlarda kendi safındakilere moral vermek, düşmanların da moralini bozmak için şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmam Hüseyin (a.s) ve ashabı da aşura günü anlamlı ve etkili şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmamın (a.s) değerli kardeşi Hz. Ebulfazl Abbas da aşura gününde güzel ve eşsiz şiirler ...
  • Erkek altın saat kullanabilir mi?
    32339 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/11/27
    Boyna altın zincir asmak, altın yüzük takmak ve ele altın kaplama saat takmak gibi altınla süslenmek[1] erkeğe haramdır ve bunlarla namaz kılmak da namazı bozar.[2] Elbette altın saat ve altın zincir sadece ...
  • Erkek karısını dışarıda çalışmaya mecbur edebilir mi?
    12865 Pratik Ahlak 2011/01/17
    Aile düzeninde masrafların karşılanması erkeğin vazifesi olup, erkek bu konuda karısını çalışmaya zorlayamaz. Ama kadın kocasının rızasını kazanmak için yapacağı her işin karşılığında çok sevap alır, ancak yapacağı iş dini kural ve ölçülerle çelişmemelidir. ...
  • Melekler her yıl kadir gecesinde amel defterlerimizi İmam Mehdi’nin (a.s) huzuruna takdim ediyorlar mı? İmam (a.s) onları imzalıyor mu?
    12233 Tefsir 2011/07/28
    Muteber rivayetlere göre kulların bütün işleri Peygambere (s.a.a) ve Masum İmam’a (ilahi hüccete) nazil olmaktadır. Bu yüzden şu anda zamanın İmam’ı (a.f) yaşadığından kulların işlerinin takdiri ona sunulmaktadır. Soruların cevabına gelince:1- Geçmiş ümmetlerde kadir gecesi yoktu.
  • Muhammed b. Hanefiye’nin naklettiği rivayette zikredilen “hucze” kelimesinin anlamı nedir?
    7388 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/15
    Rivayette zikredilen “hucze” kelimesinden maksat, dünyada bizim ile Allah, Resulüllah (s.a.a.) ve imamlar (a.s.) arasında var olan sebeplerdir. Yani o sebeplere temessük etmek ve bağlamak anlamındadır. Söz konusu olan sebepler şunlardan ibarettir: din, ahlak ve güzel amellerdir. Eğer insanlar İslam dinini takip ederler, güzel ahlak ve Salih ameller işlerler onların ...
  • Akrabalık bağı olmayan eş'e verilen hibenin geri alınması caiz midir?
    8039 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/21
    Hibe lügat literatüründe bir kimseye herhangi bir şeyi karşılıksız olarak bağışlamak anlamındadır. Hibe kavramsal olarak da hibe eden kişi kendi mülkünden olan bir şeyi karşılıksız ve bedava başka birisinin mülküne sokmak (temlik ettirme) anlamındadır. Buna atiye ve nehle de deniliyor.Eğer kişi ...
  • Allah Teala’nın kimsenin bilmediği saklı ve müste'ser isimlerinden maksat nedir?
    24486 Teorik İrfan 2010/09/04
    Ehlibeyt (a.s) kaynaklı dua ve onlardan bizlere ulaşan hadislerden anlaşıldığı üzere Allah Teala, kendine seçtiği bazı özel isimlere sahiptir. Kimse bu isimlerden haberdar değildir. Bu isimler, Esma-i Müste'ser olarak meşhur olmuştur. Hadislerden anlaşıldığı üzere bu isimler İsmi Azam'ın gayb mertebelerindendir ve ilk İlahi isimin batın ve gayp yönüdürler. ...
  • Bir Avrupalı için, İslam’ı ve Şia’yı nasıl tanıtmak mümkündür?
    9039 Eski Kelam İlmi 2009/08/23
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Eğer tırnaktaki ojeyi temizleme imkânı yoksa vazife cebire abdesti almak mıdır yoksa teyemmüm mü?
    21026 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/21
    Belirtilen soruyu büyük mercilerin bürolarından sorduk ve alınan yanıtları aşağıda açıklıyoruz: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu:Sorudaki durumda cebire abdesti alması gerekir.Hz. Ayetullah Uzma Safi Gülpaygani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:Eğer abdest ve gusül yerine bir şey yapışmışsa ve bunu kaldırmak mümkün ...

En Çok Okunanlar