Gelişmiş Arama
Ziyaret
6886
Güncellenme Tarihi: 2012/05/03
Soru Özeti
Aceleyi gidermek için ne yapılmalıdır?
Soru
Aceleyi gidermek için ne yapılmalıdır?
Kısa Cevap

Acele, dinsel öğretilerin men ettiği hususlardandır. Bu, işleri yapmada erken girişimde bulunmak anlamına gelir. Acele etmek hız ve işleri zamanında yapmak ile fark eder. Hız, öncüllerin ve gerekli şartların hazır olmasından sonra insanın fırsatı elden vermemesi ve işi yapmak için girişimde bulunmasıdır. Acelenin karşısında ise soğukkanlılık ve işin tüm yönlerini ölçme vardır. Acelenin yıkıcı sonuçları ve olumsuz getirileri, peygamberler ve iyi insanların özellikleri olan soğukkanlılık ve sabrı göz önünde bulundurmak, insanın bir işi düşünerek ve zamanla yapmasına, tüm hallerde huzur ve sükûnete riayet etmesine neden olur. İnsan zor da olsa bir müddet bu şekilde davranırsa, bu hal kendisi için normal olacak, acele sıfatı kendinde zail olacak ve vakar ve huzur meydana gelecektir.

Ayrıntılı Cevap

Acele, insan davranışlarında değişik şekillerde görünen beğenilmeyen bir fiildir; yani insanın bir işin öncüllerinin hazır hale gelmeden önce ona girişmesi ve bunun neticesinde işin başarısızca ve eksik olarak yerine getirilmesidir. Bu, insanın meyveyi yetişmeden ve istifade edilir hale gelmeden önce toplamınsa benzer. Bunun neticesi, meyvenin heder olması veya faydasının azalmasıdır. Yahut tohumun yok olması veya mahsulün azalması neticesini doğuracak olan toprağın hazır hale gelmesinden önce insanın tohum atmasını andırır. İmam Ali (a.s) şöyle buyuruyor: Meyveyi yetişmeden önce toplayan kimse, tohumunu uygun olmayan bir toprağa atan kimse gibidir (böyle bir şahıs güç ve sermayesini telef etmiş ve bir netice elde etmemiştir).[1] Tecrübe, akıl ve din acelenin zarar ve yerilmiş olduğu hususunda hemfikirdir ve onu kınamıştır. Rağıb İsfahani, acelenin kaynağını heva ve heves bilmiş ve bu tespitin onun Kur’an’da yasaklanmış olmasının delili olarak değerlendirmiştir.[2] Müminlerin Önderi (a.s), acelenin ahmaklıktan kaynaklandığını belirtmiş ve şöyle buyurmuştur: İmkândan (iş yapma olasılığı) önce acele etmek ahmaklıktır.[3] Allah Resulü (s.a.a) de soğukkanlılık ve acelenin menşeini beyan etmiş ve soğukkanlılığın ilahi, acelenin ise şeytani olduğunu belirtmiştir.[4] Acelenin yıkıcı sonuçlarını göz önünde bulundurmak, bizim bu sıfattan uzak durmamızı ve onun karşısında bulunan huzur ve vakarı hayat prensibimiz yapmamıza neden olur.

Acele Etmenin Neticesi

Şeytani hasletler, kesinlikle yıkıcı ve zarar vericidir. Bu hasletlerin her biri çirkin ve yerilmiş olmakla kalmayıp onların çirkinliklerini artıran olumsuz neticelere de sebep olur. Bu doğrultuda dikkatimizi Müminlerin Önderinin (a.s) kısa cümlelerinde belirtilmiş olan acelenin bazı eserlerine yöneltiyoruz:

1. Pişmanlık: Aceleden sakın; zira o fırsatın elden gitmesi ve pişmanlığın başlangıcıdır.[5]

İrdelemeden ve düşünmeden önce başlayan işler, genel olarak başarısızlık ve kötü bir akıbete duçar olur ve pişmanlık getirir. Nitekim bu delil uyarınca, insan altın fırsatları ve işi yeniden yapma imkânını yitirir.

2. Başarısızlık: Aceleyle yapılmış bir işin başarıya ulaşması çok nadirdir.[6]

Acele etmek, insanın işin tüm yönlerini ölçmemesi ve bu yüzden bazı başarı amillerini elden vermesine ve neticede de hedeflenmiş başarıya ulaşmamasına ve başarısız olmasına neden olur.

3. Kayma ve Helak Olmak: Çok acele, insanın ayağını kaydırır.[7] Acele edip de helake duçar olmayan nadirdir.[8]

4. Gam ve Hüzün: İmkândan (işi yapma) önce acele etmek, hüzne sebep olur.[9]

Sevinç ve mutluluk insan hayatının gereklerindendir ve yersiz gam ve hüzün ile hedefe ulaşmak mümkün değildir ve insanın kendi eliyle hayat sevinç ve mutluluğunu hüzne dönüştürmemesi gerekir.

İmam Ali (a.s) acelenin başka neticelerini de belirtmektedir. Biz fırsatın sınırlı olması nedeniyle onlardan sarf-ı nazar ediyor ve sizi bu hususta “Gureru’l-Hikem” kitabında bulunan bölümü okumaya davet ediyoruz. Belirtildiği gibi, acelenin karşısında soğukkanlı olmak ve düşünerek, irdeleyerek ve işin tüm yönlerini inceleyerek girişimde bulunmak yer alır. Bir hadiste Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: İnsanları acele helak eder, eğer insanlar daha fazla bir düşünceyle işleri yapsalardı, hiç kimse helak olmazdı.[10] Bu rivayetten istifade edildiği üzere, insanların duçar olduğu zarar ve ziyanların çoğu, aceleden kaynaklanmaktadır. Bu hususta İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmaktadır: Her kim uygun olmayan bir zamanda bir işe girişirse, onun tamam olması da zamansız olacaktır.[11] Belirtilen hususlardan insan saadetinin, onun giriştiği her işte son derece dikkat ve dirayet göstermesi ve her türlü aceleden uzak bir şekilde işin yönlerini incelemesi, her türlü önyargı, acil girişimden sakınması gerektiği neticesini alıyoruz. Acelenin tedavi yolu da işaret edilen zararları hatırlamak, onun karşısındaki peygamber ve iyi insanların özellikleri olan vakar ve huzurun değerini anımsamak, sonra karar vermek, düşünmeden ve irdelemeden bir işe girişmemek ve soğukkanlılığı hiçbir surette elden vermemektir. Bir şahıs bir müddet çabalayarak ve zahmet ederek bu şekilde davrandıktan sonra vakar ve huzur kendinin âdeti olacak ve aceleci olmaktan uzak duracaktır. Son olarak dikkat edilmesi gereken şey şudur: Acele, hız ve zamanında girişimde bulunmaktan farklıdır. Hız, insanın gerekli öncül ve koşulların hazır hale gelmesinden sonra insanın fırsatı elden vermemesi ve işe koyulmasıdır. Bu yüzden iyi işlerde fırsattan istifade etmek, din önderleri tarafından tavsiye edilmiştir:

1. Allah Resulü (s.a.a): Beş şeyi beş şeyin yanında ganimet say; gençliğini yaşlılıktan önce, sağlığını hastalanmadan önce, servetini yoksullaşmadan önce, fırsatları meşguliyetten önce ve yaşamını ölümden önce ganimet say.[12]

2. Müminlerin Önderi (a.s): Fırsatlar tıpkı bulutların geçmesi gibi elden gidecektir.[13]

3. Müminlerin Önderi (a.s): Soğukkanlılık, iyi işler dışında her şeyde övülmüştür.[14]

4. İmam Bakır (a.s): İyi bir işi yapmaya niyetlendiğinde hemen onu yapmaya koyul; zira sonraları ne olacağını bilemezsin.[15]

5. İmam Sadık (a.s): Her kim hayırlı bir işi yapmaya niyetlenirse, acele etsin ve onu geciktirmesin; zira kul bazen iyi bir amel işler ve Yüce Allah ben seni bağışladım ve senin sonraki kaymalarını da görmezlikten geleceğim, diye buyurur.[16]

 


[1] Nehcü’l-Belağa, s. 52, hutbe. 5, İntişaratu’l-Daru’l-Hicret, Kum, Bi Ta.

[2] Rağıb İsfahani, Hüseyin b. Muhammed, el-Müfredat Fi Ğeribi’l-Kur’an, s. 548, ed-Daru’ş-Şamiye, Beyrut, 1412 k.

[3] Amedi, Abdulvahid, Gureru’l-Hikem, s. 266, İntişarat-ı Defter-i tebliğat, Kum, 1366 ş.

[4] Tabersi, Ali b. Hasan, Mişkatu’l-Envar, c. 1, s. 333, Kitabhane-i Haydariye, Necef, 1385 k.

[5] Ğureru’l-Hikem, s. 267.

[6] a.g.e.

[7] a.g.e.

[8] a.g.e.

[9] a.g.e.

[10] Berki, Ahmed b. Ahmed, el-Mehasin, s. 215, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, Kum, 1371 k.

 Ahmed b. Ahmed, el-Mahasin, s. 215, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, Kum, 1371 k.

[11] Saduk, Muhammed b. Ali, el-Hisal, c. 1, s. 100, İntişarat-ı Camia-i Müderrisin, Kum, 1403 k.

[12] Tusi, Muhammed b. Hasan, el-Amali, s. 525, İntişarat-ı Daru’s-Sakafe, Kum, 1414 k.

[13] Ğureru’l-Hikem, s. 473.

[14] a.g.e.

[15] Kuleyni, Muhammed b. Yakub, Kâfi, c. 2, s. 142, h. 3, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, Tahran, 1365 ş.

[16] a.g.e.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Berzahta veya kıyamette ezan okunacak mı?
    7765 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/04/03
    1- Berzah aleminde ezan okunması konusunda hadis kaynaklarında herhangi bir şey yoktur. 2- Bir rivayette İmam Bakır (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Resul-i Ekrem (s.a.a) miraca gittiğinde geçmiş bütün Peygamberler Onun yanına geldiler. Cebrail, Allah’ın emriyle ezan okudu ve kamet getirdi.[1] 3- ...
  • Hz. Abbas su getirirken hangi şiiri okudu?
    15910 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2011/12/20
    Eskiden savaşçılar savaşlarda kendi safındakilere moral vermek, düşmanların da moralini bozmak için şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmam Hüseyin (a.s) ve ashabı da aşura günü anlamlı ve etkili şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmamın (a.s) değerli kardeşi Hz. Ebulfazl Abbas da aşura gününde güzel ve eşsiz şiirler ...
  • Erkek altın saat kullanabilir mi?
    32339 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/11/27
    Boyna altın zincir asmak, altın yüzük takmak ve ele altın kaplama saat takmak gibi altınla süslenmek[1] erkeğe haramdır ve bunlarla namaz kılmak da namazı bozar.[2] Elbette altın saat ve altın zincir sadece ...
  • Erkek karısını dışarıda çalışmaya mecbur edebilir mi?
    12865 Pratik Ahlak 2011/01/17
    Aile düzeninde masrafların karşılanması erkeğin vazifesi olup, erkek bu konuda karısını çalışmaya zorlayamaz. Ama kadın kocasının rızasını kazanmak için yapacağı her işin karşılığında çok sevap alır, ancak yapacağı iş dini kural ve ölçülerle çelişmemelidir. ...
  • Melekler her yıl kadir gecesinde amel defterlerimizi İmam Mehdi’nin (a.s) huzuruna takdim ediyorlar mı? İmam (a.s) onları imzalıyor mu?
    12233 Tefsir 2011/07/28
    Muteber rivayetlere göre kulların bütün işleri Peygambere (s.a.a) ve Masum İmam’a (ilahi hüccete) nazil olmaktadır. Bu yüzden şu anda zamanın İmam’ı (a.f) yaşadığından kulların işlerinin takdiri ona sunulmaktadır. Soruların cevabına gelince:1- Geçmiş ümmetlerde kadir gecesi yoktu.
  • Muhammed b. Hanefiye’nin naklettiği rivayette zikredilen “hucze” kelimesinin anlamı nedir?
    7388 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/15
    Rivayette zikredilen “hucze” kelimesinden maksat, dünyada bizim ile Allah, Resulüllah (s.a.a.) ve imamlar (a.s.) arasında var olan sebeplerdir. Yani o sebeplere temessük etmek ve bağlamak anlamındadır. Söz konusu olan sebepler şunlardan ibarettir: din, ahlak ve güzel amellerdir. Eğer insanlar İslam dinini takip ederler, güzel ahlak ve Salih ameller işlerler onların ...
  • Akrabalık bağı olmayan eş'e verilen hibenin geri alınması caiz midir?
    8039 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/21
    Hibe lügat literatüründe bir kimseye herhangi bir şeyi karşılıksız olarak bağışlamak anlamındadır. Hibe kavramsal olarak da hibe eden kişi kendi mülkünden olan bir şeyi karşılıksız ve bedava başka birisinin mülküne sokmak (temlik ettirme) anlamındadır. Buna atiye ve nehle de deniliyor.Eğer kişi ...
  • Allah Teala’nın kimsenin bilmediği saklı ve müste'ser isimlerinden maksat nedir?
    24486 Teorik İrfan 2010/09/04
    Ehlibeyt (a.s) kaynaklı dua ve onlardan bizlere ulaşan hadislerden anlaşıldığı üzere Allah Teala, kendine seçtiği bazı özel isimlere sahiptir. Kimse bu isimlerden haberdar değildir. Bu isimler, Esma-i Müste'ser olarak meşhur olmuştur. Hadislerden anlaşıldığı üzere bu isimler İsmi Azam'ın gayb mertebelerindendir ve ilk İlahi isimin batın ve gayp yönüdürler. ...
  • Bir Avrupalı için, İslam’ı ve Şia’yı nasıl tanıtmak mümkündür?
    9039 Eski Kelam İlmi 2009/08/23
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Eğer tırnaktaki ojeyi temizleme imkânı yoksa vazife cebire abdesti almak mıdır yoksa teyemmüm mü?
    21026 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/21
    Belirtilen soruyu büyük mercilerin bürolarından sorduk ve alınan yanıtları aşağıda açıklıyoruz: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu:Sorudaki durumda cebire abdesti alması gerekir.Hz. Ayetullah Uzma Safi Gülpaygani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:Eğer abdest ve gusül yerine bir şey yapışmışsa ve bunu kaldırmak mümkün ...

En Çok Okunanlar