Gelişmiş Arama
Ziyaret
6748
Güncellenme Tarihi: 2012/05/03
Soru Özeti
Aceleyi gidermek için ne yapılmalıdır?
Soru
Aceleyi gidermek için ne yapılmalıdır?
Kısa Cevap

Acele, dinsel öğretilerin men ettiği hususlardandır. Bu, işleri yapmada erken girişimde bulunmak anlamına gelir. Acele etmek hız ve işleri zamanında yapmak ile fark eder. Hız, öncüllerin ve gerekli şartların hazır olmasından sonra insanın fırsatı elden vermemesi ve işi yapmak için girişimde bulunmasıdır. Acelenin karşısında ise soğukkanlılık ve işin tüm yönlerini ölçme vardır. Acelenin yıkıcı sonuçları ve olumsuz getirileri, peygamberler ve iyi insanların özellikleri olan soğukkanlılık ve sabrı göz önünde bulundurmak, insanın bir işi düşünerek ve zamanla yapmasına, tüm hallerde huzur ve sükûnete riayet etmesine neden olur. İnsan zor da olsa bir müddet bu şekilde davranırsa, bu hal kendisi için normal olacak, acele sıfatı kendinde zail olacak ve vakar ve huzur meydana gelecektir.

Ayrıntılı Cevap

Acele, insan davranışlarında değişik şekillerde görünen beğenilmeyen bir fiildir; yani insanın bir işin öncüllerinin hazır hale gelmeden önce ona girişmesi ve bunun neticesinde işin başarısızca ve eksik olarak yerine getirilmesidir. Bu, insanın meyveyi yetişmeden ve istifade edilir hale gelmeden önce toplamınsa benzer. Bunun neticesi, meyvenin heder olması veya faydasının azalmasıdır. Yahut tohumun yok olması veya mahsulün azalması neticesini doğuracak olan toprağın hazır hale gelmesinden önce insanın tohum atmasını andırır. İmam Ali (a.s) şöyle buyuruyor: Meyveyi yetişmeden önce toplayan kimse, tohumunu uygun olmayan bir toprağa atan kimse gibidir (böyle bir şahıs güç ve sermayesini telef etmiş ve bir netice elde etmemiştir).[1] Tecrübe, akıl ve din acelenin zarar ve yerilmiş olduğu hususunda hemfikirdir ve onu kınamıştır. Rağıb İsfahani, acelenin kaynağını heva ve heves bilmiş ve bu tespitin onun Kur’an’da yasaklanmış olmasının delili olarak değerlendirmiştir.[2] Müminlerin Önderi (a.s), acelenin ahmaklıktan kaynaklandığını belirtmiş ve şöyle buyurmuştur: İmkândan (iş yapma olasılığı) önce acele etmek ahmaklıktır.[3] Allah Resulü (s.a.a) de soğukkanlılık ve acelenin menşeini beyan etmiş ve soğukkanlılığın ilahi, acelenin ise şeytani olduğunu belirtmiştir.[4] Acelenin yıkıcı sonuçlarını göz önünde bulundurmak, bizim bu sıfattan uzak durmamızı ve onun karşısında bulunan huzur ve vakarı hayat prensibimiz yapmamıza neden olur.

Acele Etmenin Neticesi

Şeytani hasletler, kesinlikle yıkıcı ve zarar vericidir. Bu hasletlerin her biri çirkin ve yerilmiş olmakla kalmayıp onların çirkinliklerini artıran olumsuz neticelere de sebep olur. Bu doğrultuda dikkatimizi Müminlerin Önderinin (a.s) kısa cümlelerinde belirtilmiş olan acelenin bazı eserlerine yöneltiyoruz:

1. Pişmanlık: Aceleden sakın; zira o fırsatın elden gitmesi ve pişmanlığın başlangıcıdır.[5]

İrdelemeden ve düşünmeden önce başlayan işler, genel olarak başarısızlık ve kötü bir akıbete duçar olur ve pişmanlık getirir. Nitekim bu delil uyarınca, insan altın fırsatları ve işi yeniden yapma imkânını yitirir.

2. Başarısızlık: Aceleyle yapılmış bir işin başarıya ulaşması çok nadirdir.[6]

Acele etmek, insanın işin tüm yönlerini ölçmemesi ve bu yüzden bazı başarı amillerini elden vermesine ve neticede de hedeflenmiş başarıya ulaşmamasına ve başarısız olmasına neden olur.

3. Kayma ve Helak Olmak: Çok acele, insanın ayağını kaydırır.[7] Acele edip de helake duçar olmayan nadirdir.[8]

4. Gam ve Hüzün: İmkândan (işi yapma) önce acele etmek, hüzne sebep olur.[9]

Sevinç ve mutluluk insan hayatının gereklerindendir ve yersiz gam ve hüzün ile hedefe ulaşmak mümkün değildir ve insanın kendi eliyle hayat sevinç ve mutluluğunu hüzne dönüştürmemesi gerekir.

İmam Ali (a.s) acelenin başka neticelerini de belirtmektedir. Biz fırsatın sınırlı olması nedeniyle onlardan sarf-ı nazar ediyor ve sizi bu hususta “Gureru’l-Hikem” kitabında bulunan bölümü okumaya davet ediyoruz. Belirtildiği gibi, acelenin karşısında soğukkanlı olmak ve düşünerek, irdeleyerek ve işin tüm yönlerini inceleyerek girişimde bulunmak yer alır. Bir hadiste Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: İnsanları acele helak eder, eğer insanlar daha fazla bir düşünceyle işleri yapsalardı, hiç kimse helak olmazdı.[10] Bu rivayetten istifade edildiği üzere, insanların duçar olduğu zarar ve ziyanların çoğu, aceleden kaynaklanmaktadır. Bu hususta İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmaktadır: Her kim uygun olmayan bir zamanda bir işe girişirse, onun tamam olması da zamansız olacaktır.[11] Belirtilen hususlardan insan saadetinin, onun giriştiği her işte son derece dikkat ve dirayet göstermesi ve her türlü aceleden uzak bir şekilde işin yönlerini incelemesi, her türlü önyargı, acil girişimden sakınması gerektiği neticesini alıyoruz. Acelenin tedavi yolu da işaret edilen zararları hatırlamak, onun karşısındaki peygamber ve iyi insanların özellikleri olan vakar ve huzurun değerini anımsamak, sonra karar vermek, düşünmeden ve irdelemeden bir işe girişmemek ve soğukkanlılığı hiçbir surette elden vermemektir. Bir şahıs bir müddet çabalayarak ve zahmet ederek bu şekilde davrandıktan sonra vakar ve huzur kendinin âdeti olacak ve aceleci olmaktan uzak duracaktır. Son olarak dikkat edilmesi gereken şey şudur: Acele, hız ve zamanında girişimde bulunmaktan farklıdır. Hız, insanın gerekli öncül ve koşulların hazır hale gelmesinden sonra insanın fırsatı elden vermemesi ve işe koyulmasıdır. Bu yüzden iyi işlerde fırsattan istifade etmek, din önderleri tarafından tavsiye edilmiştir:

1. Allah Resulü (s.a.a): Beş şeyi beş şeyin yanında ganimet say; gençliğini yaşlılıktan önce, sağlığını hastalanmadan önce, servetini yoksullaşmadan önce, fırsatları meşguliyetten önce ve yaşamını ölümden önce ganimet say.[12]

2. Müminlerin Önderi (a.s): Fırsatlar tıpkı bulutların geçmesi gibi elden gidecektir.[13]

3. Müminlerin Önderi (a.s): Soğukkanlılık, iyi işler dışında her şeyde övülmüştür.[14]

4. İmam Bakır (a.s): İyi bir işi yapmaya niyetlendiğinde hemen onu yapmaya koyul; zira sonraları ne olacağını bilemezsin.[15]

5. İmam Sadık (a.s): Her kim hayırlı bir işi yapmaya niyetlenirse, acele etsin ve onu geciktirmesin; zira kul bazen iyi bir amel işler ve Yüce Allah ben seni bağışladım ve senin sonraki kaymalarını da görmezlikten geleceğim, diye buyurur.[16]

 


[1] Nehcü’l-Belağa, s. 52, hutbe. 5, İntişaratu’l-Daru’l-Hicret, Kum, Bi Ta.

[2] Rağıb İsfahani, Hüseyin b. Muhammed, el-Müfredat Fi Ğeribi’l-Kur’an, s. 548, ed-Daru’ş-Şamiye, Beyrut, 1412 k.

[3] Amedi, Abdulvahid, Gureru’l-Hikem, s. 266, İntişarat-ı Defter-i tebliğat, Kum, 1366 ş.

[4] Tabersi, Ali b. Hasan, Mişkatu’l-Envar, c. 1, s. 333, Kitabhane-i Haydariye, Necef, 1385 k.

[5] Ğureru’l-Hikem, s. 267.

[6] a.g.e.

[7] a.g.e.

[8] a.g.e.

[9] a.g.e.

[10] Berki, Ahmed b. Ahmed, el-Mehasin, s. 215, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, Kum, 1371 k.

 Ahmed b. Ahmed, el-Mahasin, s. 215, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, Kum, 1371 k.

[11] Saduk, Muhammed b. Ali, el-Hisal, c. 1, s. 100, İntişarat-ı Camia-i Müderrisin, Kum, 1403 k.

[12] Tusi, Muhammed b. Hasan, el-Amali, s. 525, İntişarat-ı Daru’s-Sakafe, Kum, 1414 k.

[13] Ğureru’l-Hikem, s. 473.

[14] a.g.e.

[15] Kuleyni, Muhammed b. Yakub, Kâfi, c. 2, s. 142, h. 3, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, Tahran, 1365 ş.

[16] a.g.e.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Vaktin başında namaz kılmak mı iyidir yoksa iki doğuş arasında yatmamak mı?
    5640 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Her şeyden önce bir noktaya dikkat etmeniz lazımdır:Kerahete neden olan uyku ister sabah namazından sonra olsun, ister ondan önce olsun iki doğuş arasındaki uykudur. Bu yüzden sorunuza göre siz iki doğuş arasında uyuduğunuzdan dolayı her iki durumda da kerahete mürtekip olmuş bulunmaktasınız. ...
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    26742 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • Bazen kıbleye doğru oturuyor ve temiz imamlar (a.s) ile sohbet ediyorum ve bu esnada bedenimde özel bir hal hissediyorum ve deyim yerindeyse tüm tüylerim ürperiyor. Bu hal neyin işaretidir?
    10283 Pratik Ahlak 2012/01/18
    Bildiğiniz gibi masum hazretler (a.s) bizim amellerimizi gözetlemektedir ve rivayetlerde de bu konuya işaret edilmiştir. Kesinlikle bu ilgi onların haremindeyken veya dikkatle kendilerine sevgi ifadesinde bulunduğumuzda daha çok ve belirgindir. Öte taraftan bedenin heyecanlıyken ve manevi hallerde reaksiyon göstermesi, hepimiz için vuku bulmuştur ve ayet ve rivayetlerde de bunun ...
  • Bankanın halktan geciken taksitten dolayı aldığı “gecikme parası” faiz sayılıyor mu?
    5983 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/09
    Banka aracılığıyla gecikmiş taksitten dolayı alınan gecikme parasın hükümü hakkında bazı mercilerin görüşleri aşağıda açıklandığı şekildedir: Ayetullah Uzma Hamenei’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri: Çalışmalarını “İslami Şura Meclisi’nin” tasvip ettiği kanunlar esasına göre yapan ve “Gözetleme Şurası’nın” teyit ettiği bankanın uygulamasında bir ...
  • İlahi yaşam nasıl bir yaşamdır? Şu andaki yaşamla bir tezaddı var mı?
    7834 Pratik Ahlak 2012/01/05
    Kur’an’a baksak ve ‘’Neden yaratıldık? sorusunu ona sorsak şu cevabı verecektir: ‘Ben, cinleri ve insanları, sadece bana kulluk etsinler diye yarattım.’ İbadet nedir? İbadet yani Allah’a kulluk etmektir. Yani yaptığımız bütün işler, hatta yemek içmek gibi günlük ve çok normal işlerimiz bile ilahi ve ibadi ...
  • Acaba Şia mezhebinden Sünni mezhebine geçmek caiz mi?
    4784 Diğer Konular 2018/12/08
    Esasen din ve inanç insanın akıl ve mantık yoluyla hakikati araştırması ve araması sonucu kendi seçimiyledir. İnsan temel inançlarında araştırma yapmalı ve hakikate ulaştıktan sonra onu seçmelidir. Din ve mezhep insana büyüklerinden miras kalmaz. Buna binaen dinin temel inançlarında taklit caiz değildir.[1] Zira din, ...
  • Rivayetlere göre iyi bir ortağın taşıması gereken özellikler nelerdir?
    3561 Şirket 2020/01/20
  • Anne (kadınlar) yoluyla da seyitli intikal eder mi?
    16105 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/20
    Hz. Zehra’nın (a.s) tüm evlatlarının Peygamberin (s.a.a) evlatları olduğu hususunda hiçbir şüphe yoktur. Ama Allah Resulü’nün (s.a.a) evladı olmak sıfatı ile seyit ve Haşimi olmak sıfatı arasında fark bulunduğuna dikkat etmek gerekir. Soyu Fatıma Zehra’ya (a.s) ulaşan herkes İslam Peygamberinin (s.a.a) neslindendir, ama seyitlerden değildir; zira seyit ve Haşimî ...
  • Bilal-i Habeşî Ve Hilafet Meselesi
    9683 تاريخ بزرگان 2011/08/03
    Tarihten anlaşıldığı kadarıyla Bilal-i Habeşî halifeler biat etmemiş, bazı yerlerde onlara itiraz etmiş ve hilafet sistemi için ezan okumaktan uzak durmuştur. Bu yüzden Şam’a sürgüne gönderilmiş ve orada vefat etmiştir. ...
  • “Farz” ve “vacip” hangi manaya gelmektedir? Bu iki kelime arasındaki fark nedir?
    10232 مبانی فقهی و اصولی 2014/01/21
    Farz ve vacip eğer değişik durumlarda ve özellikle ayrı (birlikte değil) bir şekilde kullanılırsa, kesinlik ve belirleme anlamına gelir[1] ve ıstılahtaki manası ise mütealliklerinin zorunlu olmasıdır. Ama bu iki kelime arasında bir farkın olduğu bazı lügat kitaplarında zikredilmiştir. Farz ve vacip arasındaki fark, farzın ...

En Çok Okunanlar