Gelişmiş Arama
Ziyaret
7996
Güncellenme Tarihi: 2011/03/02
Soru Özeti
Eş, evlatlara karşı güzel davranmak onların bunu kötü kullanmalarına neden olmaz mı?
Soru
Eş, halk ve öğrencilere karşı güzel ahlak göstermek ve tümüyle şefkat ve bağışlama eksenli davranmak onların bunu kötü kullanmalarına ve insana dikkat etmemelerine neden olmaz mı? Esasen güzel ahlak ile heybet ve azamet nasıl bir araya getirilebilir?
Kısa Cevap

Evvela, yüce İslam dini eş, evlat ve öğrenci gibi tüm toplum fertlerine karşı güzel bir ahlak ve hoş bir tutum gösterilmesinin taraftarıdır. Bu yüzden Kur’an ayetleri ve masumların (a.s) rivayetlerinde güzel davranış emredilmiştir. İkinci olarak, Ehli Beytin (a.s) buyruklarına dikkat etmek suretiyle davranışta esas olan güzel ahlakın yanında, bu beğenilmiş amelin haddinden çıkmamasına da özen göstermek gerekir; yani başkalarının kötü istifade etmemesi için bu amelde mutedil olmak lazımdır. Başka bir ifadeyle ancak hakikat ve hak istemiyle birlikte olan güzel bir ahlak başkalarının kötü istifadesine engel olabilir. Elbette sertlik ve kötü ahlakın heybet ve azametten farklı olduğuna ve bu ikisinin birbirinden ayrı addedilmesi gerektiğine ve de son olarak sevgi ve güzel ahlakın sınırını tanımanın elzemliğine dikkat etmek gerekir.

Ayrıntılı Cevap

Ekonomi, siyaset, toplum ve halkla ilişkiler gibi tüm alanlarda mutedillik ve orta hallilik yüce İslam dininin özelliklerinden biridir. İnsanların çoğu güzel ahlak, iyi iletişim ve bugünkü tabirle sosyal olmayı insanın herkesi kendisine dost kılması olarak algılamaktadır. Örneğin bazı Hıristiyanlar kendi dinlerini sevgi sembolü olarak insanlara tanıtmakta ve kâmil insanın da sadece sevgi taşıyan kimse olduğunu iddia etmektedir. Bazı Hint mezhepleri de salt sevgi kaidesi taraftarlardır. Ama sadece sevgi ve güzel davranışın yeterli olmadığını söylemek gerekir. Ancak hakikat ve hak istemiyle birlikte olan bir sevgi başkalarının kötü istifadelerine engel olabilir. İslam sevgi dinidir. Kur’an-ı Mecid Peygamber-i Ekrem’i âlemlere rahmet olarak tanıtmaktadır.[1] Kur’an, inananlara insanlara karşı iyi davranmayı[2] ve cahil insanlar kendilerine hakaret ettiğinde önemsemeden kenarlarından geçmeyi buyurmaktadır.[3] Kur’an’ın buyurduğu sevgi; karşı tarafın meyline göre davranmamız ve bireyi temayüllerinde özgür bırakmamız veya onun temayüllerini onaylamamız ve imzalamamız değildir. Aksine İslam eş, evlat ve öğrencilere davranma gibi tüm hayat alanlarında sürekli hakka taraftar olmayı onaylamaktadır. Bazı rivayetlerde müminin sıfatları sayılmış ve şöyle buyrulmuştur: Düşmandan hakkı kabul etmek ama dosttan yanlışı kabul etmemek müminin özelliklerindendir.[4] İnsan eğer toplumsal davranışlarda böyle bir tutum takınırsa, hem İslam’ın beğendiği bir yöntemi kullanmış olur ve hem de başkalarının kötü istifadelerinin önünü almış olur; zira başkaları ya gerçek ve hak olan istek ve beklentiler taşırlar ki bu durumda onları kabul etmek gerekir ya da davranışlarıyla insanın ahlakından kötü istifade etmeyi amaçlar ve haksız istekler talebinde bulunurlar ki bu durumda da sizin hak istemli davranışınız karşısında bu isteklere ulaşamazlar. Örneğin biri sizin güzel ahlakınızdan istifade ederek size veya başkalarına saygısızlık ve de sizin veya başkalarının bir hakkını zayi etmek isterse, size en yakın bir fert olsa da onun karşısında durmanız gerekir. Artı; gerçek sevgi bireyin hayır ve kurtuluşunu barındıran sevgidir. Dirayet ve basiretten yoksun aşırı sevgi ve güzel davranış bireye düşmanlık da olabilir.[5] Bir rivayette İmam Bakır (a.s) şöyle buyurmaktadır: Evlatlarına yönelik iyilik ve sevgide haddi aşan kimseler en kötü babalardır.[6] Elbette bu husus insanın kendi kötü huylarına ve bazen kibirli davranışlarına bahane bulmasına neden olmamalı, aksine insan edebildiğince güzel davranmalı ve insanların isteklerini yerine getirmelidir. O halde genel olarak mutedillik hak istemli bir tutumla onaylanmaktadır. Eş ve evlatlar gibi insanın egemenliğinde olanlara karşı şefkatle davranılmasını emreden rivayetler mevcuttur.[7] Dördüncü imam (a.s) küçüklere nasıl davranılacağıyla ilgili şöyle buyuruyor: Öğrenme esnasında kendisine şefkat göstermek, bağışlamak ve hatalarını örtmek, tolerans göstermek ve yardım etmek küçüğün hakkıdır.[8] Her halükarda mutedilliğe riayet edilmelidir. Çok açık olduğu üzere her zaman ifrat ve tefritten arı orta yolu tespit etmek kolay bir iş değildir. Hatta bazen onu bulmak için örneklerini uzmanlara danışmak ve onların görüşlerinden istifade etmek gerekebilir.



[1] Enbiya, 107.

[2] Bakara, 83.

[3] Furkan, 63. orta yolu

[4] Meclisi, Muhammed Taki, Biharu’l-Envar, c. 64, s. 31.

[5] Bkn: Mutahari, Mürteza, Cazibe ve Dafie-i Ali, s. 10-13.

[6] Yakubi, Ahmed b. Ebi Yakub b. Cafer b. Veheb, Tarih-i Yakubi, c. 2, s. 320, Beyrut, Dar-i Sadra, Bita.

[7] Kuleyni, Muhammed b. Yakub, Kafi, c. 4, s. 11.

[8] " و اما حق الصغیر فرحمته و تثقیفه و تعلیمه و العفو عنه و الستر علیه و الرفق به و المعونة له "  Tuhafû’l-Ukul, c. 1, s. 270, İntişarat-i Camia Müderrisin-i Kum, 1404 h.k.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Diriliş cisimsel mi yoksa ruhani midir?
    17927 معاد و قیامت 2012/05/27
    Her ne kadar akli deliller ahiret ve bu dünyevi hayat dışındaki başka bir dünyanın gerekliliğine tanıklık etse de ahretin nitelik ve keyfiyeti, ahiretin sadece ruhani olup olmayacağı veya hem ruhani ve hem cismani olup olmayacağı ve de cisimsel dirilişi kabul etme durumunda bu cismin maddi mi yoksa ...
  • Mescidin hangi halısının necis olduğunu bilmiyorsak, onu nasıl temizleyebiliriz?
    6067 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/23
    Büyük mercilerin (Allah onları korusun) bürolarının yanıtları şunlardır: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu: Sorulan sorudaki varsayıma göre belirtilen tüm halılar yıkanmalıdır. Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu: Yakin hâsıl olması için tüm halılar yıkanmalıdır. Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu: Eğer ...
  • İmam Ali (a.s)’ın hayatını özet olarak beyan edebilir misiniz?
    2908 امام علی ع 2020/01/19
  • Yabancı şirketlere yapılan yatırımların kazançının hükmü nedir?
    13571 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/06/24
    Yabancı şirketlerde yatırım yapmak eğer müslümanların izzetine, bağımsızlığına zarar vermiyor ve Müslümanların onlara bağlanmalarına ve derin bağlar kurmalarına yol açmıyorsa sakıncası yoktur. Bu bağlamda Müslüman olmayan birinden faiz almak Taklit Mercilerin kahir çoğunluğunun fetvasına göre caizdir. ...
  • Ayakların üstünü mesetme konusunu hadisler ile ispatlayınız?
    8250 بیشتر بدانیم 2012/07/21
    “Vesailu’ş - Ş,a” gibi Şia’nın Muteber Kitaplarında İmamlardan (a.s.) nakledilmiş olan hadislere baktığımızda abdest alınırken başın ön kısmının ve ayakların üstünün Mes edilmesinin vacip olduğunu görürüz. Keza hadislerden istifade ediliyor ki ayaklar Mes edilirken sağ ve sol sırasını dikkate alarak ayakların parmaklarından başlayarak ayaklarda var olan çıkıntıya ...
  • Düğünlerde klasik müzikler kullanılması halinde, kadının kadın için dans etmesinin hükmü nedir?
    7608 کلیات 2012/04/07
    Ayetullahe'l-uzma HAMANEİ’NİN (Allah yüce gölgesini devam ettirsin) defteri: Kadının kadınlar için dans etmesi eğer lehv unvanı kendisine sıdk ediyor; örneğin kadınlar meclisini dans meclisine dönüştürüyor olması gibi, sakıncalıdır ve ihtiyatı vacip gereğince terk edilmelidir. Bu durum dışındaki durumlarda eğer şehveti uyandıracak nitelikte veya haram bir ...
  • İmam Ali’nin Zülfikar’ı şimdi nerededir?
    69010 تاريخ بزرگان 2011/10/30
    Zülfikar, Allah Resulü’nün (s.a.a) kılıcının adıdır.[1] Bu kılıcın bununla adlandırılması hakkında şöyle demişlerdir: Kılıcın arkasında insanın belkemiği gibi kısa ve uzun çıkıntılar bulunmaktaydı.[2] Zülfikar’ın macerası İslam’ın ilk yıllarındaki savaşlardan ...
  • Rehberliğin görüşüne göre “bilerek” namazı bozmanın hükmü nedir?
    31000 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    İradi olarak farz namazı bozmak ve kesmek haramdır ama bir kefareti yoktur. Eğer insan namazını doğru kılıp kılmadığına dair şüphe ederse şüphesine itina etmemeli, namazını doğru kıldığına hükmetmeli ve namazı bozmamalıdır. Ama namazını bozarsa bunun bir kefareti yoktur. Elbette farz namazı iradi olarak bozmak haramdır ama ...
  • Kimsenin olmadığı bir yerde çıplak olmak veya çıplak uyumak günah mıdır?
    55543 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/11/26
    Dini metinlerden ve kaynaklardan elde edilen veri böyle bir davranışın özünde haram olmadığı ama mekruh olduğu yönündedir. Zira bu halet şeytanın vesvese etmesine bir anlamda alt yapı oluşturabilir. ...
  • Tahrip edilmiş korunaktan hırsızlık yapmanın hükmü nedir?
    6908 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/21
    Hırsızın elinin kesilmesinin şartları şunlardır:1. Erginlik2. Akıl3. İrade4. Zorunluluğun olmaması5. İster yalnız başına ve ister beraberce olsun hırsızın korunağa saygısızlık etmesi6. Eşyayı korunaktan çıkarması7. Hırsızın mal sahibinin babası olmaması8. Korunağa saygısızlığın ve hırsızlığın gizlice yapılması; açıkça ve aşikâr olarak korunak kırılır ...

En Çok Okunanlar